20 Şubat 2014 Perşembe

ÖNCE AYNI DİLİ KONUŞMALIYIZ, BEN FACEBOOK ALFABESİNİ ÖĞRENMELİYİM ...




İnsanlar Facebook'ta yaşıyorlar hayatlarını, aşklarını; ben bakıp kalıyorum olup bitenlere; derdini anlatmak için kopyala yapıştır paylaşımlarla yanıp yakılıyorlar; ben, özelden bir mesaj atıp, özledim, demeyi neden denemiyorlar acaba diye şaşıp kalıyorum. Ya da, seninle konuşmam lazım, benim için değerlisin... falan; ne olursa olsun ama sana ait tek bir sözcük olsun, neden hazır paylaşımlarla kendini gülünç duruma düşürüyor insanlar !!! 

Salih benim için paylaşmış bu cümleleri; 21. yüzyıl aşkları fast food karın doyurma gibi, kopyala yapıştır, şıpın işi ... Yaşı altmışa varanlar bile çağa ayak uydurmuş ama ben eski kafa, tek kelime olsun, ona ait olsun, istiyorum...

İşte böyle sevgilim !!! Başım önde !... Bilmiyorum kaç saat yürüdüm, Bu yağmurda... Saçlarım, üstüm, başım sırılsıklam... ÜŞÜYORUM !... Ellerim titriyor,sebebi soğuk... Ya dudaklarımın sebebi ?... Adını bile dile alamıyorum, Ne garip !!!... " SENİ SEVİYORUM " diye haykırmak geliyor içimden, Oysa ben !... YAPAMIYORUM...... Saymadım kaç çukura girdim... Her çukura bir damla gözyaşı bıraktım... İŞTE BÖYLE SEVGİLİM !... Varken DOYULMAYAN, Yokken DAYANILMAYANSIN...                

Satırlarım Hep Seni Anlatıyor...    
Her Kelimede Özlemlemlerim Var... Yarına Dair
Satır Aralarına Baktıgımda Gözlerini Görüyorum... Bana
Gülümseyen Ve Sıcacık Bakan Duygularımı... Çoşturan
Yüregime Akan Bir Damla Umut Işıgı Oluyor...
Kalemimden Çıkan Her Harf Gözlerin Olup...
Dalga Dalga Yayılıyor Ruhumun Derinliklerine...
Hep Seni Anlatıyor Duygularımı Kabartıyor
Sana Olan Sevgim Var... Baktıgım Her Yerde
Seni Görüyorum... Boş Sayfada Bile
Yazdıkça Daha Çok Doluyorsun İçime...
Ne Kadarda Dolsa Sana Verilecek Çok Yer Var...
Bu Deli Yüregimde Çünkü Sana Aç, Sana Muhtaç...
Gelişini Dört Gözle Bekliyor Boş Odam...
Sıcaklıgın Dolsun Diye Bekliyor... Hep
Saatlerin Hızla Geçtigi Bu Kalan Ömürde...
Son Kez Görmek İstiyor Gözlerim Seni


AKŞAM ŞİİRİ.....
Sus gönlüm sus ki her şey toz pembe görünsün çevrendekilere…
Kaldıramayacağın olaylarla karşılaşıyorsan yine sus ve bekle…
Aranıp, sorulmadığın gönüllerde gezinme…
Gereksiz şüphelere kapılma…
Seviyorsa, kısmetinse dönüp seni bulacaktır…
Kısmetten ötesi yokmuş yalvarıp yakarsanda…
Yeter ki, karşındaki yürek temiz olsun…
Yeter ki, seninle yüreğiyle konuşsun…
Sus ki, isyanın duyulmasın…
Sus ki, aciz olmadığın ve başının her zaman dik olduğu anlaşılsın…
Sus ki, çevrendeki aç kurtlar, ümit verenler birer birer yok olsun ve tek bir can yürek kalsın…
Sen ne günler yaşadın gönlüm, nice umutlarla savruldun…
Sus ki, seni senden başka kimsenin yıkamayacağı etrafındakilere ders olsun…
Yüreğin acısa da belli etme, insanların umutlarını kullanmasına izin verme…
Sus ve bekle… Eyvallah her zaman tek sözün olsun…
İyiliğe de, kötülüğe de EYVALLAH
                                                                                                 
 Arada rakı içerken fotoğraflarımı paylaşmıştım, onların ardından bu paylaşımı geldi:

Rakıyı içen kadın gülüyorsa, o gülüşün ardında en az dokuz roman, on dört tane de film repliği yatar. Rakıyı içen kadının gülüşünde, bu dünyanın en zararsız mut...luluğu vardır çünkü, büyük gülerler, büyük susarlar… Rakı içen kadın, rakıyı çok sık içmez. Ama rakıyı içtiği an, bil ki içme zamanı gelmiştir ve konuştuklarında net konuşurlar.. O kadınlar keyfine doyum olmayan bir akşamüstü sonrasında, bi...r kıyıda köşede, gece sefası gibi açarlar. O kadınlar, afet-i devrandır….. Ve, rakı içen kadının elleri güzeldir… O kadınlar, senden başkasını severlerken bile seni incitmezler. Şarkı söyleyesi varsa susmalısındır. İzlemelisindir. Dinlemelisindir. Rakı içen ve şarkı söyleyen o kadını. Rakı içen kadın, herkesle rakı içmez ve seninle rakı içiyorsa, senin için kalbinde en az yüz elli metrekare daha yer vardır. Ve sen, bunu bildiğin için, o kadına, kalbinin tüm kapılarını beklentisizce açmış, cebindeki tüm anahtarlarıysa hiç bulmamak üzere yutmuşsundur. Rakı içen kadın, cihanda sulhtur: ağdalı değil, nağmeli sever. Rakı içen kadın güzeldir, masasındakiler de...      

Paylaşımlarına benden ses çıkmayınca, kendi fotoğrafını koyarak bir şiir paylaştı:

Çok zaman oldu
Çok yalnızlık
Çok ayrılık
Çok gurbet
Sabret yüreğim sabret..!

İsmail Şimşek  

Sonra da  doğrudan bana mesaj ama yine özelden değil, alenen, uluorta:

Birini mi özledin ……. ARA
Görüşmek mi istedin …… DAVET ET.
Anlaşılmak mı istedin …… AÇIKLA.
Soruların mı var ……. SOR.
Hoşlanmıyor musun …… SÖYLE.
Hoşlanıyor musun …….. BELİRT.
Bir şey mi talep ediyorsun …….. İSTE
Senin aklından geçenin ne olduğunu kimse bilemez.
Önceden “Hayır” cevabı aldıysan “Evet” cevabı için risk al.
Ümitle beklemek yerine bilmek seni rahatlatacaktır.
UNUTMA Sadece bir hayatın var.
Basit yaşa.
Ama “AN” da ol,
An'ı doyasıya, keyifle yaşa……                            

Belli ki, aynı dili konuşmuyoruz; hayatımın geri kalanını beraber  geçireceğim kişiyi Facebook'tan bulamayacağımı anladım anlamasına da, işten güçten başımı kaldırıp dışarı çıkamıyorum ki !!! Anlaşılan, Kayahan'ın şarkısı gibi; Yine bana hüsran, yine bana hasret var / Yine bana esmer günler düştü, eyvah !!!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder