20 Şubat 2014 Perşembe

KEDİYİ MERAK ÖLDÜRÜR ...

Adını dağlara yazdım yarim
Buğulu camlara kazdım.
Kışın masal dinlemek zor yarim
Hem ağladım hem anlattım
.......................

Sevda Salih'le kısacık beraberliğinde ne yaşamışsa yaşamış, bir yıla yakındır Salih'i geri döndürmek için Kış Masalı adlı bu şarkıyı bilmem kaçıncı kez paylaşıyor. Benim tanıdığım Salih, sayısız sahte profiliyle kadın avlayan sahtekarın teki. Kabul etmek gerekir ki, ağzı çok iyi laf yapıyor. Sevda'ya telefon edip, bu kart zampara beni elde etmek için diller dökerken bir taraftan seninle gününü gün ediyor; gel birlikte fotoğraf çekilip paylaşalım, ona iyi bir ders verelim, dediğim zaman tesadüfen Salih de diğer telefondan aradı Sevda'yı. Sevda konuşmalarını bana dinlettiği zaman, erkek milletinin tuzaklarına düşmemek için daha çooookkkkk fırın ekmek yemem gerektiğini düşünmüştüm. Salih, Sevda'ya sırılsıklam aşık pozlarında konuşuyor, akşam karanlığa kalma, eve erken git, eve girince beni ara, diyor, körkütük aşık erkek rolü yaparak ... Telefonu kapatmadan önce de Sevda'ya, hadi dilini uzat, dilini uzat, diyor; Sevda, işte uzattım, deyince, telefondan muuuhhhh muuuhhhh diyerek uzatılan dili öpünce midem bulanıyor. Bu adam daha o sabah bana, Selçuk Ural'ın Aşkın Mapushane şarkısını göndermiş, beni elde etmek için ne diller dökmüş; böyle şerefsiz kadın avcılarının kol gezdiği bu dünyada ben nasıl kendime hayat arkadaşı bulacağım; iyice ümidim kesiliyor. 

Bu görüşmeden sonra Salih Sevda ile ilişkisini  kesiyor, ben Salih ile ... O günden sonra Salih, kadın-erkek bilmem kaç sahte profil ile beni kazanmaya çalışıyor; Sevda, bilmem kaç salya sümük şarkı ve ilköğretim çocuğu pozları verdiği fotoğraflarıyla Salih'i geri getirmeye ... Sevda'nın Salih için yaptığı paylaşımlar, bende merak uyandırıyor bazen; bu adamda benim görmediğim bir şeyler var belli ki, diye düşünüyorum. Kediyi merak öldürürmüş, bir yıldır tüm çabalarına rağmen görmezden duymazdan geldiğim Salih'i hayatıma almaya karar verirsem eğer, sırf merakımdan olacak. Sevda öyle çok reklamını yaptı ki, acaba ben mutlu olma fırsatını tepiyor muyum, diye düşünmeye başladım doğrusu ...

Sevda, 7 Ocak günü iki kalp resmi ve  'sana gelsin canım' yazısıyla, Sibel Can'ın Kış Masalı şarkısını paylaştı Salih için. Ardından, bu şarkıyla tamamen tezat oluşturan bir paylaşım: Affedecek kadar olgunum ama tekrar güvenecek kadar APTAL DEĞİLİM. 

Gül buketi ve "Seni seviyorum aşkım" mesajı ...

Ardından, 'Senin için...' cümlesiyle, Esengül'ün Taht Kurmuşsun Kalbime, şarkısı ...

Yine bol dualı, bol aminli, karınca, kazanç, bereket, huzur... dileyen paylaşımlar ...

Sonraki gün, Orhan Gencebay'dan Kaderimin Oyunu şarkısını paylaşıyor Sevda.

Kendine moral vermek ve Salih'e mesaj göndermek için, eşek fotoğrafı paylaşıyor; resmin üstünde, atı kıskandırmak için eşeğe binilmez ki, yazıyor. 

Bazen sen bile, vay be, dersin kendine
Tek satırlık insanı nasıl
roman yapmışım gönlüme... 

diye bir paylaşım yapıyor, bilmem kaçıncı kez ama buna kendi de inanmıyor, Salih'le ne yaşamışsa yaşamış, Salih onun gönlüne değil roman, destan yazmış; kadın bunca aşağılanmaya rağmen, bir yıldır yapışmış adama bırakmıyor. Kadınlığın değerini bunun gibiler düşürüyor, diye düşünüyorum. Elde edemediği kadını unutmak için bana yanaşacak adam, ben bunun farkına varacağım ve Sevda gibi yapıp o soysuz adama,  'Senin için mücadele ediyorum çünkü ben mücadele etmeyi bırakırsam sen hak etmeyenin olacaksın.' diyeceğim, yapma yaaaaa; elbette peşine düştüğü kadından yüz bulamayan her erkek için bacağını açıp bekleyen bir kadın vardır, bunu yaşayarak gördüm ama istedikleri buysa eğer, onlara uğurlar olsun, ben o kadınlarla bacak yarışına girecek değilim, ben bacağıma göre değil, beynime ve ruhuma göre bir hayat arkadaşı arıyorum, ayrı kulvarlardayız yani... Benim, aradığımı bulabileceğim yerin sanal ortam olmadığını çoktan anlamış bulunuyorum zaten ama neylersin, hayat telaşı, iş güç, çocuklar... derken, evden dışarı  burnumu uzatamıyorum ki, çaresiz bir süre daha buralarda oyalanıp duracağız ...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder