28 Ocak 2014 Salı

CİDDEN TÜM ERKEKLERİN BEYNİ BELDEN AŞAĞIDA MI; N'OLUR OLMASIN ...

Balıkçıların çok yere olta atıp, yeme gelen balıkları bekledikleri gibi, Salih de Türkçe, İngilizce, Fransızca sayısız profilinde etkileyici sözler ve şarkılarla  kadın düşürmeye çalışıyor. Salih'i nereden mi tanıyorum??? Facebooktan tabii ki ... Salih, Sevda ve bende oluşan komik aşk üçgenine sonra geleceğim ama önce Salih'i tanıyın derim. Salih'in profesyonel kadın avcısı özelliğini ve amacını öğrendikten sonra, hep engelledim. Kadın-erkek pek çok sahte profille bana yanaşmaya, iletişim kurmaya çalıştı. En sonunda, benimle benimle fikir birliğinde olduğu izlenimi verirse o olduğunu fark etmem, aldanırım düşüncesiyle, Cumhuriyetçi Sol adıyla açtığı profilden, paylaşımlarıma İngilizce yorumlar yazmaya başladı; bu memlekette herkes şakır şakır İngilizce konuşmuyor tabii ki; o zaman anladım benim belalı olduğunu; hiç cevap vermedim. Sonunda benim belalı pes edip sitem edince, "Devam ederseniz sizi engellerim, sizi tanıyorum bin bir surat, kadın avcısı" diye mesaj attım. Belli ki, kadın avcısı, sözüne içerlemiş, şu mesajı gönderdi: Engellemeseniz hatırım kalır. Siz, her selamı alacak olsam, diyorsunuz ya, sayfanızda olanların sizin için anlamı yok demek ki. Siz ne kadar nezaket dışı tavır sergileyen bir bayansınız böyle ya, bana hakaret ediyorsunuz, kadın avcısı diye... Korkmayın, on adet silahım olsa yine sizi vurmam, benim kategorimde değilsiniz... Birincisi, yaşlısınız; ikincisi kültürsüz ve nezaketsizsiniz... Yazık yazık size selam verdim, Atatürkçü düşüncede ve de Cumhuriyet kadını olduğunuzu düşünmüştüm, yanılmışım. Artık bana bir cümle dahi mesaj yazmayın. Siz insanların ne iş yapıp yapmadığını araştırmadan bence bir daha böyle nezaketsiz derecede mesajlar atarak insanları zan altında bulundurmayınız, size sadece acıyorum, selamı ve de kelamı bu yaşınıza kadar öğrenememişsiniz... İnsanları önyargınızla tanıyıp ona göre karar vermişsiniz. Sanıyorum ki siz sevilmeyen bir bayansınız, saldırınız da bu yüzden. Bu mesajıma kadar üslubumu bozmadım, bana artık mesaj dahi yazmayınız, üslubumu değiştirmek istemem Sayın Hanımefendi."
     Karnımı tuta tuta gülüyorum, noktasına, virgülüne kadar Salih bu; engelliyorum hemen, adam gibi çıksaydı ya karşıma ... Daha sonraları mevki ve mesleğinden dolayı kadın avcısı olamayacağı sözüne çok güzel bir cevap geliyor aklıma; keşke bunu daha önce düşünseydim, yazıp öyle engelleseydim, diye hayıflanıyorum. Zaten hazırcevap olmayışıma hep yanmışımdır; cuk oturan cevaplar hep iş işten geçtikten sonra gelir aklıma. Salih'e, "Ahlaksızlığın meslekle ne ilgisi var, Drakula da konttu ama kan emici vampirdi..." diye mesaj gönderseydim de iyice çıldırtsaydım öfkeden, ne matrak olurdu ...
     Facebookta benimle tanışmak isteyip gerçekten ciddi olanlar içinde sadece bir kişi tüm özellikleriyle mükemmeldi, fakat ne yazık ki yaş olarak fazlaydı, belli ki yaşıtlarım taze et peşindeydi ... Hayati Bey, 64 yaşında, İTÜ mezunu, doktora yapmış, 68 kuşağından Harun Karadenizlerle birlikte mücadele etmiş... İyisin hoşsun da Hayati Bey,  sen faşizme karşı mücadele ederken ben daha kısa pantolon bile giymemişim, hayatın başkalarının da bayatın bana mı kalacak yani, bana yazık değil mi ??? Her şey bir yana, Hayati Bey, beni evliliğe ikna etmek için çok uğraştı; büyük ihtimal yine sahte profillerle beni izliyor ama yaş farkı kabul edebileceğimin çok üstünde, düşünmem bile. Bana ulaşmaya çalıştığı sahte profillerini yakaladıkça engelledim; bilmediğim kaç profilden beni izliyor kim bilir ... En son kendi adıyla açtığı profilinden, "Seni tanımak ve seninle yaşamak istiyorum." mesajı göndermişti; engelledim; ardından yine sahte bir profilden, "Yoldaş, konuşalım lütfen, ben seninle tanışmayı, seninle konuşmayı çok istiyorum, lütfen." mesajını gönderdi, cevap vermeden engelledim.  Eksik olma Hayati Bey, ben seni tanımak, senle yaşamak istemiyorum; hayatın kimin olduysa bayatın da onun olsun ...  Bir mesajında, "Sonunda ben peruk takıp ya da saç ektirip seni koluma takacağım." demişti. Benden yana ümit beslememesini, böyle konuşmaya devam ederse engelleyeceğimi söyleyince, şu mesajı yazmıştı: "İstediğin erkekte güç ararsan bende var; mutlu etmekse, ben seni mutluluktan uçururum; gezme ise gezme, fikir ise fikir; sevgi ise sevgi..."
     Aaaahhhhh Hayati Bey aahhhhhh!!! Biliyorum, aradığım hayat arkadaşında istediğim her şey sende fazlasıyla var ama yaş da fazlasıyla var ... On yaş küçük olsaydın ne olurdu ... O zaman da eminim sen beni beğenmez,daha genç kadınların peşinde koşardın, hadi sana uğur olsun... 
     Facebookta özgeçmiş verenlerden biri de hemşerim olmasının bizi yakınlaştıracağı düşüncesinden yola çıkan, laubali yorumlarıyla bir evimize girmediği kalan bir zattı. Profilinde eğitim durumu, İstanbul Üniversitesi, yazıyordu. Mesajlarına cevap yazmadım, aylar sonra şimdi merak edip profiline göz attım; 1980 Lise Mezunu, İzmit Kocaeli, yazıyor. Vay sahtekar, demek gözü açılmamış biri olsaydım tuzağa düşürmüştün... Şerrrefsizzz seniiii ..... 
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder