8 Haziran 2014 Pazar

LETAFET

Şimşekler çakar ta yüreğimde
Ateşler yanar tüm bedenimde
Bir hoşluk bir güzellik ve bir zarafet
İşte o an seninledir Letafet

Sevdikçe sevesin gelir
Gördükçe göresin gelir
Letafetin koynuna
Girip de ölesin gelir

Sevdikçe seveyim dersin
Gördükçe göreyim dersin
Letafetin koynuna
Girip de öleyim dersin

Bir güneş doğar her gülüşünde
Yıldızlar kayar göz süzüşünde
Bir güneş doğar her gülüşünde
Yıldızlar kayar göz süzüşünde

Bir arzu bir kıvılcım biraz da gayret
İşte o an seninledir Letafet

Bu sabah kızım yüksek sesle müzik dinlerken, Whitney Houston’un Bodyguard filminde söylediği, I Will Always Love You şarkısını duyunca, bil bakalım nikahımda hangi şarkıyı çaldıracağım, işte bunu, dedim. Üniversite yıllarımda George Michael hayranıydım ve nikahımda, defalarca dinlesem de doyamadığım  Careless Whisper şarkısını çaldırmaya karar vermiştim. Hiç kimsenin memnun ve mutlu olmadığı acayip bir nikahla evlenince bu hayalim askıda kalmıştı. Bugün o şarkıdan daha fazla istediğim şarkıyı bulduktan saatler sonra Şevket facebook sayfasında Soner Olgun’un Letafet adlı şarkısını paylaşınca, ben şarkıyı üstüme alındım, benim için paylaştığına hükmettim, defalarca dinledim ve nikahımda çaldırmaya karar verdim. Letafet benimdir umarım ve bu şarkı Şevket ile benim şarkımdır …


Şevket’i ilk defa derneğimizde söyleşi yaparken gördüm; görür görmez, işte bu aradığım adam, dedim. Daha sonra evli ya da beraber yaşadığı birinin olup olmadığını araştırdım; galiba yoktu, o halde dikkatini çekmek için bir şeyler yapmalıydım. Facebook sayfasına arada bir giriyordu ama başka çarem yoktu; dünkü paylaşımlarını beğendim ve yorum yazdım sonra bekledim. Akşam Letafet şarkısını paylaştı sadece ve ben şarkıyı benim için paylaştığı hissine kapıldım; benim çocukluğum işte; öyle olmasını bütün kalbimle istiyordum. Sabahtan beri hayal kuruyorum: ne kaybederim ki !!! Bence Şevket’le bir geleceğimiz yoksa, tek sorun yaşımızın aynı olması; hayatın bana öğrettiği gerçek; erkekler taze et sever; andropozda yıllar yılı kahırlarını çeken eşlerini boşayıp genç kadınla evlenen erkek sayısını bilmiyorum ama buna cesaret edemeyen, kurulu düzenini bozmaktan korkan ama sanal ve gerçek hayatta pek çoğunun azgın boğa gibi gezindiğini çok iyi biliyorum. Eğer ruhsal olgunluğa ulaşmışsa Şevket benim kendisi için cennet olduğumun fakına varmıştır ve bu şarkıyı benim için paylaşmıştır; yoksa kurda kuşa yem olur. Bense onun benim cennetim olduğunu ilk gördüğümden beri biliyorum. Umarım Şevket’in Letafet’i benimdir. Ben onun adını sevmedim ama dert değil; ilk gördüğüm gün uzun saçlarıyla onu bir arslana benzetmiştim; birlikte bir geleceğimiz olursa, ben ona ‘Arslanım’ diyeceğim.

Letafetin anlamını biliyorum ama internetten bakıyorum yine de; latiflik, hoşluk, güzellik, nezaket, yumuşaklık. Şevket bu şarkıyı benim için paylaşmış olabilir mi; olabilir bence … Laf aramızda, sitcom oyuncusu gibi çok komiğimdir; olayları kendimce birbirine bağlar ve bu sonucu çıkarırım rahatça.  Ne kaybederim ki; zaten kafama göre birini bulamamışım iki yıldır bari hayaliyle avunayım… Sahi bütün güzel adamlar beyaz atlara binip gittiler mi; ben kalanlardan Şevket’in hayatıma girmesini istiyorum ama kendimi fark ettirmek için yapacağım başka bir şey yok; sınırlarımı zorladım onun için; bekleyelim, görelim ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder